O Korkunç Günde Olanlar...
Stockholm konserinin ardından grup hemen otobüse bindi ve Kopenhag’a yapılacak uzun yolculuk için ranzalarına yerleşti. Direksiyon başında birkaç ülkeyi kapsayacak turne için kiraladıkları İngiliz şoförün bulunduğu otobüste dört grup elemanının yanı sıra davul teknisyeni Flemming Larsen, gitar teknisyenleri John Marshall ve Aiden Mullen, turne menejeri Bobby Schneider vardı. Sabah 6.30 sıralarında Ljungby’nin kuzeyinde Dörarp bölgesinde yolcular otobüsün ani ve keskin bir hareketiyle uyandılar ve ne olduğunu anladıklarında yolun kenarında yan yatan otobüsün içindeydiler.
Gitar Teknisyeni John (Marshall) olayı şöyle anlatıyor:
“’İki şeritli bir yoldaydık ve hepimiz uyuyorduk. Otobüs sanırım sağa doğru kaydı ve sürücü de düzeltmek için sola doğru sert bir hareket yaptı ama bu sefer de otobüsün arka tarafı kaymaya başladı, bu sırada sanırım herkes uyandı. O an ben ranzadan düştüm, otobüste yol kenarındaki toprak yığınlarına çarptı ve yan devrildi.
Scheneider’in iki kaburgası kırılmıştı, Lars’ın kırılan ayak parmakları vardı. Kirk’ün gözü morarmıştı, ranzasından düşen Kirk kendini hemen acil çıkışlardan birinden dışarı atmıştı. Dışarıda gördüğü manzara karşısında gözleri faltaşı gibi açılacaktı. Otobüsün altında ise Cliff’in sadece bacakları görünüyordu Bas ustası, aranjör, şarkı sözü yazarı, grup arkadaşı ve dostu Cliff Burton otobüsün altında cansız yatıyordu. Cliff en arkada, en üstteki ranzada yatıyordu, otobüs sarsılıp yan devrilirken camdan fırlamasının ardından o da büyük ihtimalle daha yere varmadan üzerine otobüs devrilmişti,’’diye anlatıyor olayı. Bu sırada otobüsün içindeki ranzalar da kibrit çöpleri gibi dağılıvermişti. Cliff gibi sağ taraftaki ranzalarda uyumakta olan, ekipten Mullen ve Larsen de otobüsün içinde kötü şekilde sıkışmışlardı ve itfaiye onları kurtarana dek 3 saat kadar otobüsün içinde sıkışık beklemişlerdi. Bir iki dakika içinde sağlam ekip üyeleri kendilerini otobüsten dışarı atmışlardı. ‘’ Buz gibi havada iç çamaşırlarımızla oturuyorduk ve neyapacağımızı bilemez haldeydik. Kirk ve James sürücüye bağırıyordu. James yol boyunca yürüyerek gerçekten buzlu yol yüzünden kayıp kaymadığımızı anlamaya çalışıyordu, kirk ağlıyordu.’’ James daha sonradan menajerlerinin ‘’grubu toparlayıp bir otele götürmeliyiz,’’ demesi üzerine ‘’ne grubu, biz şu anda bir grup değiliz ki,’’ dediğini hatırlıyor.
Otobüs onun üzerinde yan yatmış şekilde duruyordu, sadece dışarıda kalmış bacakları gözüküyordu. Deliye dönmüştüm. Otobüs şoförü, başkalarının üzerine örtmek için onun altına sıkışmış bir battaniyeyi çekerek çıkartmaya çalışıyordu. Üzerine gidip ‘sakın yapma’ diye bağırdığımı hatırlıyorum. Zaten çoktan adamı öldürmek istiyordum. Sarhoş muydu yoksa gerçekten bir buz kütlesi yüzünden mi kaza yaptık bilmiyorum ama tek bildiğim, direksiyonda o vardı ve Cliff artık yaşamıyordu.’’James Hetfield 1993
